Перевод: с французского на турецкий

с турецкого на французский

karşısında olmak

См. также в других словарях:

  • teslim olmak — 1) üstün bir güç karşısında mücadeleden vazgeçip yenilgiyi kabul etmek Şehir yağma edilmesin diye teslim olmasını bekliyor. O. C. Kaygılı 2) kendini teslim etmek Pençesindeki nefis ve inatçı avın, gözyaşlarıyla teslim oluşundan sevindi. Ö.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deli olmak işten değil — densiz davranışlar, güç durumlar veya duyulan öfke karşısında düşülen çaresizliği anlatan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözleri dolmak (veya dolu dolu olmak) — ağlayacak kadar duygulanmak Bu insanlık karşısında Fasarya nın gözleri dolu dolu olmuş, utanmasa hüngür hüngür ağlayacakmış orada. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sinir — is., anat. 1) Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. R. N. Güntekin 2) Rahatsız edici, hastalık derecesine… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aleyh — is., Ar. ˁaleyh Bir şeyin veya bir kimsenin karşısında olma, leh karşıtı Aleyhinde bir tertip kuranların gadrine uğradım. R. H. Karay Birleşik Sözler binaenaleyh müddeialeyh Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller aleyhe dönmek aleyhinde olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şişmek — nsz, er 1) İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmek Balon şişti. 2) Bir şey emerek hacmi büyümek, genişlemek Tahta, su emerek şişer. 3) Vücudun bir yeri içine yabancı bir maddenin girmesiyle veya başka bir etkiyle gerilmek, kabarmak İhtiyar kadın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üstü başı dökülmek — 1. (birinin) giyecekleri çok eski olmak 2. görüntüsü iyi olmamak, giysisi kötü olmak Böyle üstü başı dökülen bir adama bu kadar yakınlık göstermesi karşısında şaşırıp kaldı. T. Yücel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bozmak — i, ar 1) Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor. 2) Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir. A. Ş.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etkilenmek — nsz Etkiye uğramak, müteessir olmak Bu büyük adamın olağanüstü tevazusu karşısında haklı olarak etkilenmişti. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fenalaşmak — nsz 1) Kötü bir duruma girmek İş fenalaştı. 2) Hastanın durumu ağırlaşmak 3) Ansızın bayılacak gibi olmak Kendisini tam Cemile nin karşısında görünce fenalaştı. M. C. Kuntay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»